17-25 Aralık sürecinde eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 4 bakanla ilgili yapılan yolsuzluk eleştirilerinden ötürü açılan ceza davası düştü.
İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Kılıçdaroğlu katılmazken avukatı hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan avukat Celal Çelik, söz konusu olayda Anayasa’nın 83. maddesi gereğince kovuşturma ve soruşturma yapılamayacağını söyledi.
Çelik, Kılıçdaroğlu hakkında düşme kararı verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yargılamaya devam olunacaksa ispat hakkımızın kullanılarak delillerin toplanmasını talep ediyoruz, deliller toplandıktan sonra savunma aşamasına geçilecektir, mahkeme önceki ilamında düşme kararı vermiştir” dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, Kılıçdaroğlu’nun üzerine atılı suçun şikayete tabii olması, müşteki avukatının 14 Eylül 2023’te mahkemeye sunduğu dilekçede şikayetinden vazgeçmesi, söz konusu olayda şikayet olmaması ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar” maddesi ve Anayasa’da yer alan “yasama dokunulmazlığı” maddesi nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği gerekçesiyle açılan davanın düşmesine karar verdi.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın avukatının şikayeti üzerine Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma başlatıldığı belirtiliyordu.
İddianamede, şikayet dilekçesinde Kılıçdaroğlu’nun 26 Kasım 2014’te CHP’nin Beşiktaş’ta düzenlediği İstanbul Bölge Toplantısı’nda 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili kullandığı sözlerde eleştiri boyutlarını aşarak hakaret içerikli ifadeler kullandığı aktarılıyordu. Bu kapsamda Kılıçdaroğlu’nun “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği belirtilen iddianamede, 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep ediliyordu.
İddianameyi kabul eden İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi, 23 Şubat 2018’te yaptığı duruşmada, Anayasa’nın 83. maddesi gereğince, Kılıçdaroğlu’nun sarf ettiği sözleri daha önce Meclis çalışmaları ile CHP Grup Toplantıları’nda söylediğini, Meclis çalışmalarında söylenen sözler ve ileri sürülen düşünceleri Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmanın o oturumdaki Başkanlık Divanı’nın teklifi üzerine Meclisçe yasaklanması şartına bağlandığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar vermişti.
Erdoğan Bayraktar’ın avukatının itirazı üzerine dosyaya bakan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, 8 Nisan 2021’de yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Üst mahkemenin kararında, yerel mahkemenin davayı karara bağlanmasının ardından, 24 Haziran 2018’de yapılan 27. Dönem Genel Seçimleri’nde, Kılıçdaroğlu’nun yeniden İzmir milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazandığı belirtilmişti.
Kararda, bu nedenle yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dava şartı sürecinin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğunun bozmayı gerektirdiği kaydedilmişti.
Yerel mahkemece yeniden görülen davada mahkeme, durma kararı vermişti.
28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne katılmayan Kılıçdaroğlu, aday olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ni de kaybetti. Yasama dokunulmazlığı kalkan Kılıçdaroğlu’nun dosyası, İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
(HABER MERKEZİ)